Normal gelişim seyrinde olan bir çocuktan, dil gelişiminin de ilerlemesi ile birlikte artık kendisini sözel ifadeler yoluyla anlatmasını bekleriz.
Ancak kimi zaman kendilerini ağlayarak ifade eden çocuklara sahibizdir veya çevremizde denk geliyor olabiliriz.
Ağlamak, yeni doğanların tek dilidir ama yaş ilerledikçe yerini sözel ifadelere bırakır.
Bebeklikten çocukluğa geçiş döneminden itibaren ağlamak, bir duyguya eşlik ederken sağlıklıdır ancak sözel ifade becerisine sahip çocukların kendini ifade ediş biçimi olarak tercih ettikleri bir yöntem olarak kullanılıyorsa oraya ve altta yatan duyguya dikkat etmekte fayda vardır.
Kendilerini ve isteklerini ağlayarak ifade eden çocuklar için şu üç ihtimal değerlendirilebilir:
*Kendini ifade ederken ağlamayı seçen bir çocuk anlaşılmadığını hissediyor olabilir.
Çocuğunuz kendini ifade ettiğinde, söylediklerine samimi bir şekilde kulak verin ve yorumlar yapın. Sorular sorduğunda üzerine düşünerek cevaplamaya çalışın, geçiştirmek için cevaplar vermekten kaçının.
Size yanlış gelen bir durum varsa dahi saygıyla dinleyin ve açıklamalar yapın, yanlışları bu şekilde doğruya dönüştürmeye çalışın.
Size aykırı gelen düşünceleri varsa onları reddetmemeye, fikirlerini küçümsememeye çalışın.
Duygularını hissetmesi ve yaşaması konusunda destek olun, yanında olduğunuzu ve hissettiklerinin normal olduğunu anlatın.
*Kendilerini ağlayarak ifade eden çocukların birçoğu kendilerini sözel olarak ifade etmelerine zaman tanınmayan, istek ve ihtiyaçlarını açıklamalarına fırsat verilmeyen “Buna ihtiyacım var, ben bunu istiyorum” demelerine gerek kalmayan çocuklardır.
Çocuğun yararı düşünülerek her şeyi onun için hazır etmek, önüne sermek aslında göründüğü kadar masum ve iyi niyetli bir davranış biçimi değildir.
Bu durumda çocuk kendini ifade etmeyi tam anlamıyla öğrenemiyor ve kendisini, isteklerini açıklaması gerektiği durumlarda zorlanıyor ve ağlıyor olabilir. Çocuğun o an altta yatan duygusu kaygı olabilir ve çaresiz hissedip öfkelendiği için ağlıyor olabilir.
Çocuk ile kendini ifade etme becerisi üzerine çalışılabilir. Öncelikle aile içinde çocuğun istek ve ihtiyaçlarını ifade edeceği alanlar açılmalıdır sonrasında ise çocuğa basit yönergeler ve sorumluluklar verilerek toplum içinde deneyim kazanması sağlanabilir.
*Kendilerini ağlayarak ifade eden çocukların diğer bir çoğunluğu ise, ağladığı zaman isteklerine ulaşmayı deneyimlemiş ve bir şeyleri almanın yolunun ağlamak olduğunu öğrenmiş çocuklardır.
Bu sebeple de aslında kendilerine göre faydalı bir yöntem kullanıyorlardır.
Bu ihtimali göz önünde bulundururken “Çocuğun hayatında, okulda ve evde uğruna ağladığı şeyleri veren, ağladığı için karar değiştiren, sınırları esneten yetişkinler var mı?” sorusu üzerine düşünülmeli ve eğer cevap “Evet” ise çocuğun hayatındaki bu yetişkinlerin pozitif disiplin ile davranışlarını yeniden yapılandırılması iyi bir yöntem olacaktır.
Yani çocuğunuz sizi üzmek için ağlamıyor ya da sizinle inatlaşmak için kasıtlı olarak bu yolu seçmiyor. Belli ki çocuğunuz ağlamayı bir araç olarak tercih ediyor ve bildiği, öğrendiği en iyi yöntem bu.
Bahsedilen üç ihtimali gözden geçirmeniz ve gözlemleriniz doğrultusunda hareket etmeniz faydalı olacaktır.
Hazırlayan: Klinik Psikolog & Psikoterapist Yeliz Yılmaz